ultraslan9yasinda
  Ahmet Çakır
 
ein Bild ein Bild

Ali Sami Yen'deki soğuk geceyi Emre Çolak ısıttı

 
Galatasaray'ın attığı 5 gole karşın taraftarını pek de mutlu edemediği karşılaşmanın en keyifli yanı Emre Çolak'ın attığı goller oldu...

Aradaki olağanüstü güç farkının maça damgasını vuracağı bilinmeyen bir durum değildi. Aslına bakarsanız bu tür karşılaşmaları 'idman gibi' diye nitelendirmek bile pek doğru olmuyor. Çünkü Sarı Kırmızılı takımın idmanları bundan çok daha zorlu geçiyor. O da normal, idman Galatasaray'a karşı yapılıyor.

Maçın değişik bölümlerindeki birkaç dakikasının dışında kalan bölümü rakip için tam bir işkenceydi. Evet, Ali Sami Yen'e çıkmış olmak Denizli Belediyespor futbolcularının hayatlarındaki en hoş anılardan biriydi ama daha yarım saat olmadan 3 kez santra yapmak zorunda kalmak pek eğlenceli değildi.

Rijkaard bu karşılaşmadan çok, 8 gün sonraki Gaziantepspor karşılaşmasını göz önüne almış gibiydi. Sakatlar dışında tam kadro denebilecek kadar maçı ciddiye almıştı. Oyuncuları da buna uygun iş ciddiyeti içinde davrandılar. Futbol adına fazla sözü edilmeye değer birşey olmasa da Cim Bom kolay gole gidebilme becerisiyle tribündeki az sayıdaki taraftarının içini ısıttı.

1962-63'ten bu yana Türkiye Kupası için en uygun formatı bulamamış olmamız, karşılaşma sırasında en çok aklımıza gelen noktalardan biriydi. Zayıf takımla eşleşmelerde maçın onların sahasında oynanması ufak çapta bir çözüm olabilir gibi görünüyor. Örneğin, bu durum Orduspor karşısında kuraya bağlı olarak ortaya çıktı ve şenlik oldu.

Çok kolay bulunan üç golden sonra Sarı Kırmızılı takımın tamamen durması, ikinci yarının başında da neredeyse bütün oyuncular cezaalanı içindeyken gol yemeyi becermesi cansıkıcı olmanın da ötesindeki tatsızlıklardı.

Neyse ki bir penaltı işi epeyce değiştirdi. Arda'nın topun başına Emre Çolak'ı çağırması, onun da sadece bunu atmakla kalmayıp ardından bir de serbest atış golüyle "süslemesi" tribünleri tekrar keyiflendirdi. Eh, böyle bir maçtan daha fazlası da beklenemezdi.

Nonda'nın berbat oyunu ve kaçırdığı fırsatlar, Ayhan'ın sanki her geçen gün biraz daha geri gider hali bol gollü maçın göze hoş gelmeyen yanları oldu. Böyle bir rakip karşısında bile pek organize olamayıp savunmada açıklar vermek, artık yazmaktan sıkıldığımız sürekli arızaydı.

Buna karşılık ilk üç maçta istediğini elde edip son karşılaşmayı formalite haline getirmiş olmak da yabana atılmayacak bir avantaj. İkinci yarıda zirve yarışı yapacağı rakiplerinin durumunun Galatasaray'dan pek parlak sayılamayacağı da göz önünde bulundurulursa pek dertlenecek birşey de yok demektir.

Hakem Hakan Özkan herhalde en rahat maçlarından birini yönetti. Zayıf rakibin kaderine baştan razı olması, onun işini kolaylaştıran temel etkendi. O da fazla ortalıkta görünmeye çalışmadı. Denizli Belediyespor için de Ali Sami Yen'de gol atmış olmak herhalde pek yabana atılmayacak bir mutluluk oldu.
 

 Diğer yazıları İcin TIKLA!

 
  Toplamda 11626 ziyaretçi (19743 klik) Aslan Burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol